İstanbul Mutfağı
Dünyanın önde gelen damak lezzetlerindendir.Tipik bir Türk lokantasında ekmek, taze servis yapıldığından kızarmışı bulunmaz. Yemeklerde yağ ve domates salçası bol kullanıldığından ayrıca tereyağı ve ketçap servisi de yapılmaz. Kuzu, koyun veya dana eti ilave edilen çeşitli sebzeler esas yemeklerdir. Pilav, börek çeşitleri, bulgur, kuru fasulye, zengin zeytinyağlı sebzeler yan öğünler olarak servis yapılır. Köfte ve şiş kebabı, döner kebap veya acılı, yoğurtlu, patlıcanlı diğer kebap çeşitlerinin makbulleri özel kebapçılarda bulunur. Hamur tatlıları, baklava, kadayıf ve benzerlerinin hakiki lezzetlisi, bu işi bazen birkaç nesildir devam ettiren küçük dükkanlardan temin edilir. Mayıs-Eylül ayları balık avlanma yasağı olduğu için İstanbul'a has güzelim lezzetli balıkların tazesini öteki aylarda tatmak gerekir. Diğer büyük şehirlerdeki kadar İstanbul'da da çeşitli milletlerin lokantaları mevcuttur. Fast-food, hızlı atıştırma servisi veren çok sayıda mekanlar da türemişlerdir. Ancak lezzetli yöresel yemekler tipik lokantalarda tadılır. En meşhur iki tür milli içki süt rengindedir. Alkollü olanı rakı; su katınca beyazlaşan sert bir içkidir. Diğeri ise sulandırılmış yoğurttan imal edilen serinletici; ayrandır. Rakı aperatif olarak kuru yemiş veya kavun ve beyaz peynir ile, yemek süresinde çeşitli meze çeşitleri ile alınabilirken, başka içkiler ile birlikte içilmez. Şarabın ve biranın ana yurdu Anadolu topraklarıdır. Türk şarapları benzerleri arasında lezzet, çeşit ve fiyat olarak oldukça tatminkardırlar. Şöhretli Türk kahvesi, küçük fincanlarda sade veya diğer şeker oranlarında her fırsatta ikram edilir. "Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır" sözü kahvenin Türkler tarafından bilinen kıvamı ile kullanılmaya başlandığı 16 yy dan beri söylene gelmektedir. Türkiye bir taze ve kuru meyve cennetidir. Ülkenin her tarafından İstanbul'a yıl boyu mevsimlik değişik meyveler sevk edilir. |